27 Ocak 2014 Pazartesi

Her şey 1 Tabldot yemek için


                                               Bir ben var benden bile uzak!


“Yeter artık bu 3 oldu, kaç sefer daha yemek almaya geleceksin" Söylediği Bu söze rağmen tabldotunu doldurdu, battaniyeye sarılırmış, 1,80 boylu hafif uzun kirli saçlı Suriyelinin yemeğini. Belliydi hiç bir şey anlamamıştı Suriyeli, “ne diyor bu hem yemek veriyor hem kızıyor ” der gibi baktı. O gitti ben dona kalmıştım hayrına yemek dağıtan adamamı yoksa Suriyeliye mi şaşarıyım bileme dim !
Sıradan bir cumartesiydi 2 gibi çıkmıştım işten, hava sabaha gör baya bi ısınmıştı, bir elimde evin siparişleriyle dolu olan poşet diğerindeyse sıcaktan bunaldığım için çıkardığım montum. Poşetin yaptığı ağırlık yüzünden parmaklarım ağrımaya başlamıştı, el değiştirmek için durduğumda, yaşları 20 25 arası değişen 3 genç yemek dağıtıyor, bütün cesaretimi topladım ve sordum.
+ yemekleri şirket falan mı dağıtıyor
- yok kendi imkânlarımız la
- Niyetim maddi yardım etmekti, bu cevabı pek beğen memeştim.
Bu sefer teklifimi acık etmek istedim
+ Size yardımcı olmak isterim
-  Buyur gel tabldot tut, Suriyelileri sıraya dizsen iy olur dedi
 Niyetim maddi yardım yapmak tı ama pek kendimi ifade edememiştim, buna da şükür çorbada tuzumuz bulunsun diyerek başladık yardıma. Bir kaç kişi den sonra o Suriyeli gelmişti. Hava sıcak olmasına rağmen battaniyeye sarılıyor du, zayıf bacakları onu 1.80 olmasına rağmen uzun gösteriyordu. Benle muhatap olan genç onu görünce “yeter artık bu 3 oldu, kaç sefer daha yemek almaya gelecek sin” o an beynimde depremler oldu, bi yandan yemek dağıtan adama kızıyor diğer yandan Suriyelinin 3 tabldot yemek yiyecek kadar aç olmasına hayret ediyordum.
Sövmüştüm o an her şeye, elimden bir şey gelemeyişine, olayın içinde olup ta bir şeyler yapamamaya sövmüştüm, en çokta kendime sövmüştüm olayın içinde ama olaydan habersizce durmama!

(yerinde olsam bende söverdim bana)   

Vicdan


 VİCDAN

Ebu Leheb değimliydi borcunu veremeyen adama-lara, ‘’borcunu veremiyorsan kızını vereceksin, kızın yoksa karı vereceksin’’ diyen?
O zihniyet hala kaldığı gibi yaşıyor ve dindarlık ta bulunanlar ses bile çıkarmıyor!
Gel de helak olma!
Sadece renkleri değiştirildi Cahili yenin
Tövbelerin bile tövbeye ihtiyacı var
Kalplere zincirli vicdanlarla yaşamak kolay mı?
Hâlbuki Ne için gelmiştin, (?) Ne için savaşıyorlar
Ne fayda verir ki tuğla eritmek, zincirin ucundakilere
Gel de helak olma! (helak olmamak için bir sebeb göremiyorum)

http://www.radikal.com.tr/turkiye/suriyeli_kuma_ticareti_kira_veremiyorsan_kizini_ver-1172732


14 Ocak 2014 Salı

Saçmalamakta insanımsıdır



Bazı anlar olur; bir bakmış sın  geçmişe gidiyor sun, dalmış gitmiş sin
neden o anı düşünüyordum, diyip hayıflanır sın, nerden geldik ki bu konuya
Birden bir lamba çakar beynin de! Tabi ya der sin ve o an olur.
Ne olduğunu anlamaz sın, tek bildiğin bir sevinç bir AN olduğu.
Hep o anı ararsın artık, nasıl bir daha o anı yakalaya bilirim.
Düşünürsün geçmişe dalar sın, daha doğrusu geçmişe dalmaya çalışırsın
her zaman ki gibi olur bir daha o anı yakalayamazsın evet yakalayamazsın
ümidini kesersin,  bir bakmış sın o an bir daha yaşamak için dua etmişsin
sanki o anı bir daha yaşarsan, bütün sıkıntıların geçecek sanki!
Ama öyle bir şey olmayacak.
Artık o an diye bir şey kalmayacak hayatında, hatırlamayacaksın bile,
aklının ucundan bile geçmeyecek.
Ve bir şey olacak sırtında kıpırdamalar, omirliğin titreyecek
bir şeyler o anı yaşıyor muş sun gibi hissettirecek
tam bu sırada işte o titreme gelecek ve o an tekrarlanıyor olacak
Bu sefer farklı olacak, bu sefer farkında olacaksın
hayır farkında olduğunun farkında olacak sın.

Ne yazık kı bu anı da unutacaksın.
Ve hiç beklenti içine giremeyeceksin, bu sefer ki başka bir şey
artık ona ulaştığını hissedeceksin, o elinde gibi gelecek
bir böbürlenme olacak, narsist duyguların kabaracak
dünyadaki hiç bir zevk o anın yerini tutmayacağını bilirsin,
bildiğin için de arayış içinde olamayacaksın.
Artık hayat rutine bağlamışken birden biri, o anı hatırlatır sana.
Hayallerin suya düşer, aklın bulanır ve bir titreme gene tutar
bu sefer ki farklı olacak, bu sefer ki çok farklı gelecek.
Farkında olduğunu zannettiğin o zamanlar ve böbürlendiğin aklına gelir,
mahcup olursun, yüzün kızarır, ne kadar aciz olduğunu anlarsın
nasıl bir aşağılık kompleksine bürünmüş  olduğunu anlarsın.
Zihnin sana oynadığını bu oyunun farkında olursun ve  bu sefer
SADECE  BİR TİTREME, bütün vücudunu kaplayan bir titreme
2 dk geçmemiş tir o anın üstünden, bu sefer ki hepsinden daha serttir.
Ve, hislere dalar sin sanki O An’ların içinde yüzüyor sun
Sanki bir şey , aciz ligini  anladığın için mükafatlandırıyor,
Sanki hayattaki tek amacın o titreme, o anmış, olduğunu hissettirircesine
Sanki dünyadaki cennet bu dermiş cemsine....


Not: Ne beklediğimi bilmiyorum artık.  O anımı, O titremeyi mi !!?